Kalp Kırıklıkları, Cam Kırıklıklarına Benzemez
Acılar geçiyor diyorlar ya inanmayın acı geçmez, alışıyor sadece insan. Alışıyor o acıyla yaşamaya. Sonra birileri çıkıyor yine aynı yerden kanatıyor. Anlayamıyorsun bile, eski yara mı açıldı yenisi mi açıldı. Sadece kanıyor, yanıyorsun.
Sen kaçıyorsun belki ama birileri gözüne gözüne sokuyor daha çok kanasın diye. Hayatta en çok korktuğun şeydir belki onu gelinlikle ya da damatlıkla görmek, hatta onun senin takip etmesini bile o yüzden istemezsin. Ama gün gelir yaralarını emanet ettiğin sadece zevkine kanatmak için sokar gözüne. Niye o kanamıştır taaa fi tarihinde başkaları da kanasın diye. Sorsan vicdan abidesi, insanlık anıtı sahibi, işin gerçeği gerçek bir oyuncu. Kim daha çok şeytan karar bile veremiyorsun, düşün artık gerisini.
Bu diyorsun öyle acılar çekmiş ki halden anlar, dertten anlar, candan anlar. Acıyı tarif etmek istersen yaşadıklarını yazsan yeter, acının cuk oturmuş hali. Asla ama asla bir canı yakmaz bu, düşenin halinden ağaçtan düşen anlar misali. Bu, bırak düşürmeyi, sımsıkı tutar seni. Camdan anlayan, candan anlamıyor. Kalp kırıklıkları da cam kırıklarına benzemiyor.
O kadar kolay olmaz onca şeyden sonra birine tekrar güvenmek, güvenirsin yine bir VİCDANSIZA. Acılarını, anılarını, kalbini, canını emanet edersin ama nafile. O acılarıyla beraber öldürmüş vicdanını da.
Eski ben öldü deriz ya, siz siz olun iki şeyi öldürmeyin nefes aldığınız sürece. Kalbinizi ve vicdanınızı. Yoksa insan kalamazsınız asla.
Ve kaybedenler siz siz olun asla YARALARINIZI emanet etmeyin VİCDANI OLMAYANLARA.
Bu yazının şarkı tavsiyesi HAKAN ALTUN, SORMUYORUM.
Kim bilir belki moda gelinlikler, insanın kendisini başkasına beğendirmek için olmadık kalıplara girmesi, gelecek dönemin yazıları olabilir.
0 Comments