Deli Gönül

Günler, haftalar, aylar derken bilmem kaç yıl oldu. Ne bir iz var senden, nede bir haber. Kaç yeni şarkı, kaç yeni kitap, kaç yeni film çıktı sen yokken? Kaç eski şarkıyı keşfettim, bilmem kaç eski yazarı fark ettim, beraberken kaçırdığımız. Aldığım her nefes, başladığım her yeni gün, israf gibi geliyor. Elimde olsa tüm zamanı durdurup geldiğin gün basacağım yaşamanın düğmesine. Bu deli gönül sensiz gülmüyor.

Mutlu olsam bozuluyor, mutsuz olsam üzülüyorsun. Ne geliyor ne de bir haber veriyorsun. Sensiz öleyim mi, sensiz kalayım mı, bilemedim? Onca yaşanmışlığın finali bu olamaz değil mi? Nerede gördün, en güzel polisiye kitaplarının yarım kaldığını? Filmlere yakışmayan, kitaplara yakışmayan yarım kalmalar bize yakışır mı sanıyorsun? Ne yani benden kaçarken mi beni unutuyorsun? Halının altına bile süpürdüklerin çıkarken, gönlünün kenarına attıkların çıkmayacak mı bir gün sanıyorsun? Pişmanlığını görmeyeyim diye mi her şey? Hani çocuklar doğunca annelerine göbek bağıyla bağlı olduğu için hep anneleriyle uzak olsalar bile bir bağ vardır ya arada. Senle benim aramda da gönül bağı var. İyi olsan da bilirim kötü olsan da. Ahirete kalacaksa bu kavuşma, sana da yazık olacak bana da. Bu dünyada yandığımız yetmediği gibi cehennemde de yanacağız nasıl olsa. Yoksa sana Nuri, bana huri, yok öyle bir dünya.

Gelmeyecek olan, beklenmekten vazgeçilir. Vazgeçilmek mi senin derdin?Arkada bıraktığın, ne ölsün, ne de gülsün mü dileğin?

Korkmuyor musun sahi? Unutmamdan, unutulmandan, vazgeçilmenden, rehberimde bile olmamandan? Büyük aşklar, büyük sevdalar her şeyi affeder belki ama bir şeyi affetmezler. Yok sayarsan yok olursun.