Kimi gülüşüne aşık olur, kimi acılarına diye bir başlık görünce ister istemez ne saçmalamış bu yine diyecekler.
Herkesin âşık olma şekli farklıdır hayatta. Herkesin baktığında gördüğü, yâda baktığında aradığı farklıdır. Kimi güzelliğe vurulur, kimi bir bakışa. Kimi gülmesine âşık olur, çok az kişi de ağlamasına, ağlayışına. Çok saçma gelmiş olabilir bu sonuncusu, değil aslında. En sağlam, en kalıcı, en yakıcı ve değmeyince en çok ağlatıcı aşk şeklidir bu.
Düşünsene biri gelmiş senin en savunmasız, yüzünün en doğal olduğu zaman sana âşık olmuş. Bak buradaki SANA kelimesinin altını çizmek lazım. Çünkü gerçekten sana âşık olmuştur, yüzündeki bilmem kaç çeşit, kaç değişik makyajın, boyanın kapattığı yaratığa değil, SANA.
Sana âşık olmuştur biri, acılarına âşık olmuştur. Düşünsene ya, gelmiş biri senin yaralarına âşık olmuş. Yaralarından, acılarından öpmeye gelmiş, onları sevmeye gelmiş. Onları sarıp sarmalayıp iyi etmeye gelmiş. Sana yaslanacağın ağaç gövdesi olmaya gelmiş. Yaslan bana, ben olduğum sürece dünyadaki hiç kimseye ihtiyacın yok senin demiş.Ben sana yeterim demiş.
Sonra mı? Kendine bile muhtaç etmedin beni denilmiş.
Senin yaralarını seven biri seni nasıl sevmez değil mi? Seni nasıl sahiplenir, tekrar o acıları yaşama diye neleri yapardı? Kendisinden, kendinden yani senden bile korurdu. Senin canın dediklerini bile (kty) senden korurdu gerektiğinde. Gerektiğinde seni bile karşına alırdı.
Aldı da.
Peki, ne yapar bu acılarına âşık olduklarımız? Acıtırlar. Hem de öyle böyle değil. Kanatırlar, mecalin kalmayasıya kadar. Acılarını, yaralarını üfleye üfleye iyi etmemişsin sanki. Ölümcül yaralar mı desem, ölmekten beter yaralar mı desem. Galiba en iyi tanım süründüresiye yaralar açıp arkaya bakmadan giderler. Ya da bakar umursamazlar. Sen ağlarken gülerler. Abartmıyorum, mübalağa etmiyorum, başka edebi sanatları zaten bilmiyorum. Yaşayıp şahit olduğumu söylüyorum.
Sen ağlarken gülerler, acılarından öptüklerin. Gülsünler.
Necip Fazıl’ın da dediği gibi; ” SEN ÇOK SEV DE BIRAKIP GİDEN YAR UTANSIN”.
Gün gelir hayatım dediklerinin sadece hayatında olursun. Yada ALLAH büyük deyip, yol alırsın.
Açtığın yaraları,bir başkası iyileştiriyorsa eski bir yaradan başka bir şey olamazsın artık o kalpte.
Sevilmenin kıymetini bilmeyip yara açanlar, gün gelir kendileri yaralı değil YARA olurlar.
Gözümden düşerken canın yandı mı? bir yerlerin kanadı mı? bilmem. Olur ya, yaralanmışsındır, yaralı yerlerinden öperim geçer.
BU YAZININ ŞARKI TAVSİYESİ; HAKAN ALTUN : SEN SEN DİYE
0 Comments