Duygu Tefecileri Layık Değildir Sevilmeye
İnsan bazen ne kaybettiğini bilmezse daha huzurlu olur. Kaybedenler genelde geri zekâlı olduğu için de uzun bir zaman ne kaybettiğinin farkına varmaz. Zaten onlarda o kadar beyin olsa başta kaybetmez. Sorsan hepsi zeki, bizi kandırdılar ya. Sanıyorlar ki yalan söylemek, kandırmak zekâ işi. Biri sizi seviyorsa, değer veriyorsa o zaten size inanıyordur. Ona yalan söylemek, onu kandırmak, onunla oynamak özel bir zekâ gerektirmez. Özel bir şey gerektirir, ama bu zekâ değildir. O özel eğitim statüsündedir. Çünkü ancak ciddi anlamda zekâ problemi olanlar, onları kayıtsız şartsız sevenleri kandırıp kaybederler.
Yalansız nefes alamayanlar var ya, hani şu herkesi kandırdığını düşünen aptallar. Onlar en büyük yalanı hep kendilerine söylerler. Ve bu yalanları sürekli kendilerine söylerler. Onlara göre herkes onları sever, herkes onlara değer verir, herkes onların peşindedir.( Kısmen doğru, yatağa atmak için) Ama asla bunu kabul etmezler, belki işlerine öyle gelir çünkü fazla akışkandırlar.
Şimdi sorsan bir sürü yalanla kandırmıştır kendini. Yok, şunu yaptı, yok bunu dedi. Neye karşılık ne yaptı diye soran olmaz ne de olsa. Ciddi ciddi inandırır kendini saçma sapan şeylere. Anlamadığım hangi beyin türü olanı kendine bile inkâr edip, olmayana kendini inandırır. Nankörlük sanırım sadece gönlün görmemesi değil, beynin de algılamaması. Düşünsene ya biri gelmiş kimsenin göremediği gözlerindeki acıyı görmüş, bir anlık bakışında masumluğu görmüş, herkesin bir şekilde kullandığı hayatta sana yüreğini açmış. Koca bir çınar olmuş, ağaç gövdesi olmuş, yaslan demiş, soluklan, dinlen.
Şöyle durup da bakıyorum da yakın çevrene, karakterin onların karışımın olmuş. Sadece insanları kullanan, insanlıktan zerre eser kalmamış, sadece insanları sömüren biri. Onlar paralarını sömürüyor sen duygularını. Sen var ya sen DUYGU TEFECİSİSİN.
Şimdi gelelim yazının başına, biraz açalım. Aslında dünyaca tanınan bir yazarın ( UMBERTO ECO)bir lafı var. ‘ İyi bir yazar okuyucusunun zekâsına saygılı olmalı her şeyi açık açık anlatmamalı’ diyor. Diğer okuyuculardan özür dileyip, olur da bir geri zekâlı okur diye açıklama yapıyorum.
Sen kimi kaybettin? Dinlenip soluklanacağın ağacı, seni düşürmeyecek olanı, olur da düştün diyelim hani, seni düştüğün yerden çekip alacak olanı, seni kendine nefes yapanı, dünya bir tarafa sen bir tarafa diyeni, seni asla kandırmayanı, hep iyiliğin için uğraşanı, canını bile senden fazla sahipleneni.
Elbet bir gün anlarsın ne kaybettiğini, çünkü hiç bir ah yerini bulmadan durmuyor. Ben ben beddua etmem sevdiklerime, tek duam bana ne yaşattıysan aynısını yaşa. Çünkü ihanet edenlerin yüzü gülmez asla.
Duygu tefecileri layık değildir sevilmeye, çünkü onlar alışmışlardır hep ……… .
Bu yazının şarkı tavsiyesi İBRAHİM TATLISES: LAYIK DEĞİLSİN.
AHMET KARADAYI
0 Comments