Yarına Tek Bilet

Yarına Tek Bilet

‘İnsan, sahip olduğu tek şeyi kaybedince de kalıyor işte böyle dımdızlak’

Bazen bir fotoğraf, bazen aklıma düşen bir cümle, bazen de bir filmdeki kısacık bir sahne bir şeyler yazma isteği uyandırıyor üşengeç yorgun gönlüme. Bir filmde, birkaç dakikalık bir sahnede geçen diyaloglar uzun zamandır kafamda olan bir sorunun cevabını  verdi bana.

‘ Bütün umudunu tek kişiye bağlamak, hayaller kurmak’ yaptığım tam olarak buydu işte benim.

‘ İnsan, sahip olduğu tek şeyi kaybedince de kalıyor işte böyle dımdızlak’ bu cümle var ya bu cümle senden sonra neden bu kadar kötü olduğumu anlatabilen bir cümle. Okuyan için çok basit gelebilecek bir cümle. Ama yaşayan ve bu yaşantıya şahit olanların harbiden ya diyeceği bir cümle.   Daha öncede başka cümlelerde buna benzer bir şeyler bulmuştum. Hani şu meşhur Sigmund FREUD’un kızına yazdığı bir mektupta geçen cümleler.( Cinsellik dışında da duyguları varmış yani hep cinselliği araştırmamış ) "Sevgili Anna, en güvendiğin insanlardan kötülük görüp üzülmen güçsüz biri olduğun anlamına gelmez. Fizik kurallarına göre; sırtını dayadığın bir nesne birdenbire giderse sen de o yöne doğru devrilirsin. Yani bunun güçsüzlükle alakası yok." Ha işte benim devrilmeme şaşıranlar bu basit ama çok doğru çıkarımı hesaba katarak konuşsunlar. Tabi en çok kendimle konuşup, kendime kızan bir olarak bunu kendime söylüyorum.

Ve sonrasında yerine koyabilecek bir şeyler arıyor sürekli benim yaptığım gibi. Bulduklarında onu arıyor, ondan bir parça, bir özellik, bu da o diyebileceği bir şey. Farzı misal; sen sivilce sıkmayı çok seviyorsun ya sırf birisi, ayakta, yatakta sivilceni sıkıyor diye âşık olmaya çalışıyorsun. Geri zekâlı gibi değil mi? Değil işte, yerine koymaya çalışıyorsun olmayan bir ilacın muadili gibi. ( muadil: denk, eş, eşdeğer, eşit.) Bu muadil kelimesini bile…………………… neyse girmeyeceğim oralara.

Her yeni insanda seni görmeye çalışıyorum. Hani dedim ya daha önce, başkaları canımı yaksa da onların adını değil hep senin adını anıyorum diye. Bunun sebebi bu işte çünkü onları senin yerine koymaya çalışıyorum. Ve bu yüzden hala sana kızıyorum. Sende bazen dalga geçiyorsun ya geçmişte söylediklerimle ilgili bence çok acele etme. Halının altı bir gün taşacak, birileri doğruları söylemeye bıraktı, sen kulağını kapattın diye daha önce söylediklerim, şuan içimde bıraktıklarım nasıl olsa bu böyle olacağını artık söylemiyor diye gerçekleşmekten, olmaktan vazgeçmeyecek. Keşke vazgeçse ve keşke haksız olsam. Çünkü ben kendine bile gölgesi olmayan kurumuş bir ağacım artık.

Filmde bir sahnede şöyle bir cümle geçiyor ‘ yerine kimseyi koyamıyorum, ama koyacam, a**** bile koyacam diyor’ neyse o kısmı boşver şimdilik.

Bu yazıda değişiklik yapalım güzel bir filmde tavsiye edelim. YARINA TEK BİLET.

Bu yazının şarkı tavsiyesi: ADEM TEPE: DİLDARİM

Emojilerle yoruma, canı isteyen gülmeye devam edebilir. Bir rumen atasözü vardı bir ara ülkemizde meşhur olmuştu, onu ithaf ederim. Ne diye sormasın kimse gülmeye çapı yetenin beyni bilmeye de yeter 😀

                                AHMET KARADAYI