Rüya Tabirleri

Bu sabah seninle uyandım yine. Nasıl özlemişim ben bile şaşırdım. Yüzünü unutmaya başlamıştım oysa. Yüzün asıktı, halin bir başka. Halin hal değildi derler ya işte aynen öyle. Bende mesafeliydim sana, adını koyamadığım bir soğukluk vardı üzerimde. Uyanmaya başlarken sebebini fark ettim ama. Bu dedim bu şimdi onunla. Tekrar uyumaya çalıştım salakça, reklam arası girdi sanki ya seni gördüğüm rüyama. Uyuyunca devam edeceğim özlediğime doymaya.

Rüyalar olmasa seni görmek haram bana. Daha önce demiştim ya; ‘’rüyalar asla kavuşamayacak olanlara rahmettir’’ diye. Gerçekten çok doğru yazmışım o zamanda. Bir daha nerde nasıl yaklaşırım ki sana? Bu sefer bile öyle mesafeli yaklaştım sana. Hemen öyle hınzırlıklar gelmesin aklına. Yok şu, yok bu, alta, üstte, kapı arkasında olmadı öyle şeyler bu rüyada. Acaba rüya tabircileri ne derler bu işe. Rüya tabiri dilinde bu nece ola?

Sen benim hayatımın rüyasıydın, rüyamdın, uyumadan yaşadığım. Artık sadece uyurken gördüğüm bir rüya.

Bütün rüyaların ortak noktası yarım kalmasıdır. Bizim ki de rüya gibi bir aşktı, o yüzden yarım kaldık ya. Ben, sadece ben yarım kaldım sanmıştım uzun zaman. Çok zaman sonra fark ettim biliyor musun? Tek yarım kalan ben değilmişim, biz yarım kalmışız. Ben sanıyordum ki sen benim gülüşümüde alıp gittin, oysa sen kendi gülüşünüde bırakmışsın burada.

Bunları nereden çıkardın, nereden biliyorsun diye sorma. Sorsam nasıl olsa inkar edersin her zaman ki …

Dil bilgisine yeni bir işaret kazandırmadım merak etme. Var olanları bile bilmezken neden üç nokta değil de dört nokta diye sorma.

Madem ki rüya yarım kaldı, madem ki aşkımız yarım kaldı, madem ki biz yarım kaldık her güzel şey gibi.. Bu yazıda yarım kalsın, olur da bir gün eksik kalanlar tamamlanır umuduyla…

Yazının şarkı tavsiyesi : Hirai Zerdüş : Kokun Eser İnceden

YAZAMAYAN : AHMET KARADAYI