Gece Yolculuğunda Bir Yudum Kahve

Kahve fincanında saklı bir umut vardır; her yudumda ruhuna dokunan bir hikâye, her nefesinde kalbine düşen bir sıcaklık. O an, geçmiş ve geleceğin birbirine karıştığı bir büyüdür.

Bir kahve içmenin umudu gibi; sen de benim ruhumda hep kalacaksın. Sessizce ama güçlü bir şekilde…

Elbette, kahven şekerli olacak! Çünkü her yudum, ruhumuza tatlı bir dokunuş. Hayatın bazen acı ve sert geçtiği anlarında, bir fincan kahveye eklenen şekerin mutluluğu hatırlatması gibi ufak şeyler bile büyük anlam taşır.

Belki de hayatın özü budur; acının içinde küçük tatlı molalar yaratabilmek. Şekerli kahve bir fincan mutluluk gibidir, bu yüzden bazen o tatlı yuduma ihtiyaç duyarız.

O kahveyi kiminle içtiğindir. Şekerin tatlılığı, paylaşılan bir bakışın sıcaklığını asla geçmez. O yüzden, bir kahve istiyorum; gecenin bir yarısı, gözlerinin derinliğinde içmek için. Kalbinin sıcaklığı bana o kahvenin buğusundan çok daha fazlasını sunacak, ve işte o an, zaman duracak…

İsminin anlamı gibi, gece yolculuğunda seninle bir kahve yudumlamak… Bu, mucizeye ihtiyacımız var. Sessizliğin içinde yalnız yıldızların şahit olduğu o an, kahvenin sıcağıyla birleşen bakışların huzurunun hayali…