Bu gün senin doğum günün. Hani klasik doğum günü mesajları vardır ya, doğum günün kutlu olsun, iyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın diye.. İyi ama şimdi nasıl kutlarım ben senin doğum gününü? İyi ki doğmuşsun, iyi ki yoksun diye mi? Niye yoksun diye mi? Ama yoksun diye mi? Sonuç hep aynı. İster topla, ister çarp iki tane iki dört ediyor ve o hep yok çıkıyor.
Bugün onun doğum günü, bu yazı her okundukça birinin, kutlayamadığınız, ya da kutlamadığınız birinin doğum gününe denk gelecek. Siz onun doğum gününde de hatırlasanız da o sizi hiç hatırlamayacak. Mesela tesadüfen bir iş arkadaşıyla karşılaşsanız, bilmem kaç yıllık geçmişinizde olsa sizden tek kelime bahsetmediğini göreceksiniz. Daha dün hayatına girenlerden, yada yıllardır hayatında olup da bir boka yaramayanlardan sıkça, aşıkça bahsedilip, siz bir hiç olacaksınız. Örnek veriyorum adınız Şahap, ya da Çilem ama o gidecek NİHAT’ tan ya da EMİNE’ den bahsedecek. Ve siz bir kere daha hiç olacaksınız.
Garip bir duygudur bu doğum günü meselesi. Hani derler ya günler öncesinden düşünmeye başladım ne yapsam diye. İşte o bazılarında öyle olmaz. Dün doğum günüdür ve sen, seneye ne yapacağım diye düşünmeye başlarsın. Ama ona yine de yetmezsin, yetemezsin.
Tebrik mesajlarının kısası makbul olur derler. Bende kısa keseyim.
0 Comments