Konum Gönderirsin Yaranın Yerini, Iskalama Buradan Vur Diye
Yazmaya başlayacağım durup düşünüyorum kala kaldım öylece. Nereden başlayacağım, hangi yaramı yazayım bilemedim. Yazmak bir nevi duvarlarla konuşma şeklim oldu sanırım. Çünkü birine anlatıyorsun, belli bir zaman sonra BAK BU KISMINI İYİ OKU TAM ANLATTIĞIN YERDEN, GÖSTERDİĞİN YERDEN, YARANIN KONUMU GÖNDERDİĞİN YERDEN VURUYOR SENİ. Hiç de zor olmuyor vurması, yaranı bulması. Günlerce anlatmışsın nede olsa, yer bildirimi yapmışsın, konum atmışsın gel bak ıskalama buradan vur diye.
Bak vicdansız, vurucu arkadaşım; biri sana derdini anlatıyor, yarasını gösteriyorsa seni oradan vursun diye değildir. Hani el şakası yaparken, halı saha maçı yaparken, yada senin anlayacağın şekilde söyleyeyim; sevgilinle oynaşırken oraya dokunma, incindi, şişti, yandı vs deriz ya dokunup da acıtmasın diye. Ha işte yürek yarası, kalp kırıklıkları da böyledir, oraya dokunma, acıtma, sen olsun oraya vurma diye. Git ağzına sıç, ağlat diye değil kısaca.
Hep derler, hep diyorum, öyle kolay ağlamaz bir erkek, kolay akmaz gözünden yaş diye. Erkeğin gözünden yaş düşmez, yüreğinden ağlatan düşer diye. Anlamaz ki geri zekâlılar, birini kandırmayı zekâ sanan aptallar. Bu dünyanın en kolay şeyidir, size güvenen birini kandırmak ama en zoru nedir biliyor musun? Yüreğinde olduğun birinin, gözünden düşmek. Böbrek taşı düşürür gibi sancılı olsa da düşünce rahatlar, düşüren. Sancısı biter elbet, er yada geç.
Sana son bir tavsiye arkadaşım; sana biri gelip şu cümleyi kuruyorsa ve sen bunu anlamıyorsan zekândan şüphe et.
‘’Bana karşı güçlü görünmek, mutlu görünmek zorunda değilsin. Ben senin yaslandığın ağaç gövdesi olurum, yasla sırtını soluklan bana’’
Sen bu cümlenin kıymetini bilmeyip, çalı çırpı için onu kaybediyorsan hatayı kendinde ara. Ve bundan sonra sakın sorma, ben niye mutsuzum? Niye insan gibi biri denk gelmiyor bana?
Hep derlerdi şeytandan neyim eksik o seni bu hale getirdi diye. Şeytandan eksiğiniz yok, fazlanız varmış, ARTIK KINA YAKIN MÜNASİP YERLERİNİZE.
0 Comments