Her Merhabanın Sonu Elveda
Biriyle ilk tanıştığın anı düşünmek ne garip.Kalbinde nasıl yaralar açacağını, hayatından ne anlamlara geleceğini bilmeden merhaba demişsin, sonunda nasıl biteceğini bilmeden. Nasıl biteceğini derken ilişkinizi demiyorum sadece, sizin de nasıl biteceğinizi diyorum. İnsan nasıl biter diye sormayın, karşınızdaki insan size karşı boşsa sürekli kendinizden vere vere bitersiniz. O başkalarında bittikçe size gelir şarj olmaya, sonra ayağa kalkar gene gider. Her merhabanın sonu elveda değilmiydi zaten?
Hayat bizi yan yana getirdi ama asla bir araya getirmedi. Sen ne çölüme gül oldun. Ne de gönül bahçeme yağmur, artık bende dün oldun. Unutuldun kül oldun.
Kim söyledi bilmiyorum ama sevilen kişiden vazgeçme eşiği bundan daha doğru tarif edilemezdi: ‘ Ben o kapıyı çalmayı, başkalarına o kapıyı nasıl açtığını gördüğüm anda bıraktım’’ Nasıl mı? Mesela sizin yazdığınız yazının bildirimi geliyor diye uygulamayı silenler, başkalarını silmemek için sizi siler. Hayatınızı Sİ*ER. Şimdi kimlere değişildiysek onlarla sınandılar, ağızlarına sıçıldılar deyip yazıyı uzatmayacağım, o başka yazıların konusu olsun.
Aniden olmadı birikti. Yavaş yavaş doldu, sonunda taştı. Bugün attığım üç beş adım yormadı beni, dün yürüdüğüm kilometrelerce yol nefesimi kesti. Aniden bitmedi bıçakla kesilmedi, birikti. Doldum. Taşıyorum artık. Siz sadece taştığımı görebiliyorsunuz. Ben bugün vazgeçmedim…
Kaç kere kırılır kanatları bir insanın.. ve kaç kere sarar kendi kendine yaralarını.. ben seni her dinlediğimde kalbimin kırıklarını topluyorum..seninle iyileşiyorum ama sen bilmiyorsun.
Neden yazıyorsun diyorlar bana, sanki çok da boktan anlıyorsun da yazıyorsun dermiş gibi. Anlatamadığım her şey bir kalp ağrısı, ince bir sızı olarak tam şuramda duruyor. Böyle olsun istemezdim ama hep böyle olurdu. O yüzden birileri beğensin diye bir derdim yok yazıp içimi anlatmak, aktarmak, boşaltmak gibi derdim var. Tabi okunursam da fena olmaz. Ama birileri beğensin diye de kelimelerimi yumuşatacak halim yok. Ben sitemlerimi, küfürlerimi uzun uzun yazarım. Özlemlerimi, sevdamı bazen hiç yazmam, bazen de birkaç cümleye sığdırırım çünkü ateşin gölgesi olmaz.
Şu an sessiz ve sensiz bu sokaklar,yaşanmayan onca hatırayı saklar.
YAZAMAYAN : AHMET KARADAYI
YAZININ ŞARKI TAVSİYESİ: Hat Kerwanê Helebê
0 Comments