Telefonun İcadı ve Türkiye’ye Gelişi

1876 yılında telefonu icat eden Graham Bell’in asıl amacı aslında, sağırlara konuşmayı sağlayacak ve duymalarına yardımcı olacak bir cihaz üretmek olmuştur. Annesi sağır ve dilsiz olan Bell’in babası, hayatı boyunca sağırlar için birçok okul açmıştır. Babasının bu fedakârlık ve çabalarının sonuçsuz kalması üzerine ona yardımcı olmak isteyen Bell, bir yığın araştırma üzerinde çalışmıştır. Boston Üniversitesi’nde profesör olarak çalışan Bell sesleri mekanik anlamda üreten bir cihaz yardımıyla diğer tarafa aynı sesin iletilmesi üzerinde çok düşünmüştür. O zamanın şartlarında sadece telgraflar kullanılmaktadır ve Graham Bell de çalışmalarını bir telgraf cihazının üzerinde geliştirerek yapmıştır. Bir düzenek üzerinde çalışırken akımın konuşma esnasında titreşimlerini duymuş ve bu çabalarının ilk meyvesini almıştır. Bu titreşimler Bell’de büyük umutlar yaratmış ve onu daha çok hırslandırmıştır.

Bu deneyinde ona yardım eden arkadaşı “Thomas Watson” ile evinde çalışan Bell inceleme yaptığı sırada üzerine bir şey dökülmesiyle Watson’dan yardım istemiştir. Ama arkadaşı Watson o sırada evin başka bir odasında olmasına rağmen Bell’in sesini cihazdan duyduğunu söylemiştir. Aynısını yer değiştirerek yapan ikili sesin iletildiğini fark etmişlerdir. Graham Bell’in telefondaki ilk cümlesi “Mr. Watson Come Here I Want to See You” (Bay Watson, buraya gelin, sizi görmek istiyorum) olmuştur. Graham Bell, 7 Mart 1876 yılında telefonun patentini almıştır. Graham Bell, icadını ilk kez Baston’daki Bell Philadelphia Centennial fuarında tanıtmıştır. İcadın müthiş beğeni görmesiyle birçok iş adamı ofisine bir telefon cihazı bağlatmıştır. Yoğun taleple karşılaşan Bell kendi şirketini kurmuş ve telefon üretimine geçmiştir.

Neden “ALO” deriz?