Yorgun
Yoruluyor insan, yorgun düşünce yüreği. Siz sanıyor musunuz ki insanı yoran şey çalışmak? İnsanı en çok yoran şeydir çabalamak. Çabalayıp, anlaşılamamak, yaptıklarınızın görünmemesi, fark edilmemesi, önemsenmemesi. Sizin koşarak gittiğiniz insanların, size emekleyerek bile gelmemesi. Sizin verdiğiniz emeği, uğraşıyı karşınızdakinde göremediğiniz de başlıyor işte yorgunluğunuz. Ben boşuna mı uğraşıyorum acaba düşüncesi sarmaya başlayınca beyninizi, ağır ağır çökmeye başlıyor dünyanın yükü omuzlarınıza.
Bu dünyada görmek istemeyen kadar kör, duymak istemeyen kadar sağır, anlamak istemeyen kadar akılsız birini bulamazsınız.Önceliği sen olmadığın insanların hiçbir şeyi de olamazsın. Kandırma kendini, yorma gönlünü. Onların içinde senin olmadığın her tercihi, senden de bir vazgeçiş değil mi aslında? Onlar yaptıkları şeyleri normalmiş gibi yapmaya devam ederler kırdıklarını bile fark etmeden. Anlatsan da hiç bir şey değişmez dedim ya istemeyen sana kördür, sağırdır. Baktığını görmeyen yaktığını görür mü hiç?
Aşk dediğin iki kişinin birbirine hissettiği duygulardır. Sevmekte, özlemekte, ölmekte tek bir kişiye düştüyse bu aşk değildir. İnsanlar en tehlikeli kelimeleri cümleleri farklı yerlerde arar. Sevmiyorum da arar mesela, özlemedim de arar. Hâlbuki en tehlikeli kelimeler; sanmak, zannetmektir. Çünkü sevildiğini sanmak, zannetmek yaşanan şeylerin sonunda insanı ölmekten beter eder.
İnsan hayatı boyunca başına ne geliyorsa sanmaktan, zannetmekten gelmiyor mu? Bu yol onunla yürünür sanıyoruz, arkadaş sanıyoruz, dostumuz sanıyoruz, seviyor sanıyoruz, güvenilir sanıyoruz, o da bizi seviyor sanıyoruz, en çok da insan sanıyoruz. Sonra mı? Her sanmanın sonu yanılmak, yanılmanın sonu yanmak değil mi?
Şimdi diyecekler yine bu yazı kime? Hiç kimseye ya da herkese fark eder mi? Nasıl olsa görmeyecek, duymayacak, anlamayacaksınız. Katkısı olanlar üstüne almayıp, ona, buna, şuna diyecekler. Çünkü hatalarını yanlışlarını kabul etmek her kişinin değil er kişinin işidir.
Kuruyan fidanları çapalamakla, açmayacak çiçekleri sulamakla, açılmayacak kapıları çalmakla yoruyoruz gönlümüzü, ziyan ediyoruz ömrümüzü.
Zaten yıllarımızı harcadıklarımız değil miydi bizi bir gecede harcayanlar?
YAZAMAYAN : AHMET KARADAYI
Bu yazının şiir tavsiyesi : KUL BIRAKMADIN: CEMAL SAFİ- ORHAN GENCEBAY
KUL BIRAKMADIN
Hasret ettin yaşamaya
ÇIkacak yol bırakmadın
Vebâlini taşımaya
Tutacak kol bırakmadın
İnandim dost sözüne
Boyun büktüm her nazına
Yıllar var ki el yüzüne
Bakacak hâl bırakmadın
Yaralıysam vuran sensin
Günahıma giren sensin
Umudumu kıran sensin
Tutacak dal bırakmadın
Dudak büktün her soruma
Fesat kattın her yoruma
Kırk yılda bir hayrıma
Çıkacak fal bırakmadın
Üstümde yok başımda yok
İşim de yok aşım da yok
Yaslanacak tasim da yok
Yatacak çul bırakmadın
Âlem duydu âvazımı
Küfre yordu niyâzımı
Musâllada namazimi
Kılacak kul birakmadın
VE KENDİM SESLENDİRDİM!!!!
https://www.youtube.com/shorts/SQK04a-Gl1E
0 Comments