İlk Aşklar Unutulmaz
İlk aşklar unutulmaz diyorlar ya, ilki sonu bilmem de iz bırakanlar unutulmuyor genelde. İnsanoğlunun nankörlüğü burada da ön planda yine. Çünkü iz bırakması demek yaralaması demek bizi. Yaralaması demek, ondan yenilen bir kazık demek. Biz hepimiz böyleyiz işte, bize güzellikler yaşatanı baş tacı etmeyiz de gidip yaralayanı saklarız aklımızın, kalbimizin en kuytu köşesinde. Onlar için sadece üzüldüklerinde, yalnız kaldıklarında, canları yandıklarında uğradıkları bir durak olduğumuz halde, saklarız onları layık olmadıkları yerlerde. Hayatındakiler onları üzünce mutlaka size bir şekilde ulaşırlar. Kimi arar, kimi yazar, silen kaydeder işaret verir. İşleri görülünce, diğerleri ile ara düzelince siktir olur giderler.
Arabalarda park sensörü var ya hani, bir cisme yaklaşınca ötüyor, vuracağının ikazını yapıyor. Keşke gözlerimizde, kalplerimizde de bir park sensörü olsaydı bizimde. Bak bu seni yaralayacak, yakacak diye uyarı verseydi. Nerde kime karşı duracağımızı bilseydik. Düşünsenize bizi hayata küstürenleri ilk gördüğümüzde neler hissettiğimizi, kanatlarımız eksik değil miydi uçmak için sadece? Kalbimiz nasıl çarpıyordu, onların bize bir gülüşü ayağımızı nasıl yerden kesiyordu? Kim nereden bilecekti ki ilk gördüğümüzde bizi uçuranlar, gidişleriyle kanatlarımızı kıracaktı. Terk edişleri mi sanıyorsun bizi yaralayan? Onlara içimizi, gönlümüzü, yaralarımızı açtığımız halde oradan vurmalarıydı. Beklediğimizi, istediğimizi, kendimizi anlattığımız halde bize sağır kalışlarıydı. İnsan terk edişleriyle değil, yanıldıklarıyla hapsediyor gönlüne. Yanıldığını kabul edemeyip, ilk gördüğü gibi sandığına yanmaya devam ediyor.
Bana çok süslü cümlelerle geldiler. Kimi sosyal medyayı önüme serdi, kimi aşk kitaplarına bakarak destanlar yazdı. Ben az ve öz söyleyen oldum hep. Çünkü kadın duymak ister erkek görmek ister saçmalığını hep ret ettim.
Sevmek önce eylem gerektirir, sonra söylem…
Bu cümleyi unutmayın olur mu? Bir AHMET KARADAYI cümlesi değildir sadece, onun yaşayış şeklidir.
Yazdıkları aşk kitaplarına girecek bir adama, başkalarının söylediği cümleler ile gelenler ancak sivrisinek ısırığı kadar iz bırakırlar. Biraz kaşır, azıcık üfleriz geçer.
yazamayan : Ahmet Karadayı
yazının şarkı tavsiyesi : İbrahim Tatlıses: Yalanmış
0 Comments