Bir Yer Bulalım Dünyadan Uzak
Evinde, koltuğuna uzanmış, elinde sevdiği kupası… İçinde her zamanki gibi yeşil çayı. Her yudumda o cümle yankılanıyor zihninde: “Bir yer bulalım dünyadan uzak.”
Televizyon açık, ama sesi kapalı. Yanı başında bir kitap duruyor; sayfaları aralanmış ama gözleri satırlardan uzaklaşmış, başka bir hayale dalmış. Dışarıda rüzgâr yaprakları savururken, o içinden yine geçiriyor o sözü: Bir yer bulalım dünyadan uzak.
Kupasından bir yudum daha alıyor. Yeşil çayın huzur veren sıcaklığı ellerinden içine doğru yayılıyor. Kendini o hayalde buluyor: Dağların arasında bir kulübe… Pencerenin önünde bir salıncak… Dışarıda kuş sesleri ve hafif bir esinti… Ya da deniz kenarında küçük bir taş ev. Dalgaların sahile vurduğu ses, hiç susmayan bir ninni gibi kulağında.
Bu hayal, yalnızca bir kaçış değil; bu hayal bir nefes. O cümle zihninde yankılanmaya devam ederken bir yudum daha alıyor çayından. Bir yer bulalım dünyadan uzak, diyor yine. Sanki o yer, sadece bir hayal olmaktan çıkıp gerçek olmayı bekliyor…
Bir şarkıyla..
0 Comments