Satranç Oyununa Yeni Başlayanlar İçin Taktikler
Öncelikle konuya girmeden önce başka bir konuya değinmek istiyorum. Ülkemizde en kolay şey eleştirmek, ama en kötüsü ne biliyor musunuz? İnsanlar kendileri zerre yapamadıkları halde eleştiriyor. Ben çok eksik yada zerre bilmiyor olabilirim. Beni kimler eleştirebilir biliyor musunuz? Eleştirdiğiniz, beğenmediğiniz şeylerin daha iyisini bu sitede yazarak, yazamıyorsanız kapayın çenenizi. Satranç zeka oyunudur doğru ama her oynayan da zeki olacak diye bir şey yokmuş. 🙂
Yazının sonuna eleştiri ile ilgili bir hikaye paylaşacağım okumanızı tavsiye ederim.
Açarak Şah Çekme
Oynadığınız taş ile önü açılan hat üzerinden, başka bir taşınızın rakibinizin şahını tehdit etmesi durumuna açarak şah çekme adı verilir. Aşağıdaki görselde görülebileceği üzere, beyazların e5 karesindeki kalesi hareket ettirildiğinde d4 karesindeki fili, siyah şahı tehdit edecektir. Açarak şah çekme hamlesinde, hareket ettirdiğiniz taşınızla rakibin güçlü taşlarından birisini de tehdit edebilirsiniz. Böylelikle rakibiniz şahını koruma altına alma hamlesi yaparken, siz de rakibinizin güçlü taşını alabilirsiniz. Aşağıdaki görselimizde beyazlar, kaleyi e6 ya da d5 karesine getirerek kale ile vezir tehdidi yaparken, d4 karesindeki fil ile de şah çekmektedir. Şahını koruma altına alacak olan siyahların veziri böylelikle alınabilir.
Çifte Şah Tehdidi
Çift şah tehdidi, şahın iki ayrı taş tarafından tehdit edildiği durumları ifade etmektedir. Aynı görsel üzerinden hareket edecek olursak, beyaz kale e8 karesine getirildiğinde, hem kale ile hem de d4 karesindeki fil ile siyah şah tehdit edilmektedir.
Açmaz Pozisyonu
Açmaz pozisyonu şahın önünde yer alan bir taşın, rakibin şah tehdidi nedeniyle hareket ettirilememesi durumunu ifade eder. Aşağıdaki örneğimizde görüleceği gibi beyazların e5 karesindeki kalesi, siyahların d6 karesindeki vezirin şah tehdidi nedeniyle hareket ettirilememektedir. Açmaz pozisyonunu şah için olduğu kadar, rakibinizin kıymetli taşlarından olan vezir ve kale için de kullanabilirsiniz.
Çatal Pozisyonu
Satranç taktikleri içindeki taktiklerden bir diğeri de, çatal olarak adlandırılan pozisyondur. Çatal pozisyonu, bir taşın hareket ettirilmesinden sonra rakibin iki taşını birden tehdit etmesi durumunu ifade etmektedir. Çatal pozisyonu daha çok at ile yapılan bir hamle olmasına rağmen, tüm taşlar ile çatal pozisyonu oluşturmak mümkündür. Aşağıdaki örneğimizde beyaz at e6 karesine oynandığında, hem şah hem de veziri çatal pozisyonunda tehdit etmektedir. Bu durumda şahını oynamak durumunda olan siyahlar, vezirini kaptıracaktır.
Şiş Pozisyonu
Açmaz pozisyonunun tersi olarak düşünebileceğiniz bir durum olan şiş pozisyonunda, rakibinizin kıymetli bir taşını tehdit ederken, o taşı kaçmaları durumunda arkasındaki bir taşı almak esastır. Aşağıdaki örneğimizde beyaz vezir tarafından tehdit edilen d3 karesindeki siyah kalenin kaçması durumunda, aynı hizadaki h7 karesinde bulunan siyah at, beyaz vezir tarafından alınacaktır.
F7 ve F2 Karelerine Saldırı Taktiği
Satrançta oyuncuların uyguladığı taktiklerden bir diğeri de, sadece şah tarafından korunan F7 ve F2 karelerine yapılan ataklardır. Aşağıdaki görselde görülebileceği gibi siyahların f7 karesindeki, beyazların ise f2 karesindeki piyonları rakip filler tarafından tehdit altındadır. Her iki piyonu da koruyan tek taş ise oyuncuların şahlarıdır. Bu karelere yapılacak olan saldırılar, oyuncuların şah kanadından kısa rok yapması ile karşılık bulmaktadır.
Taş Feda Etmek
Oyuncuların oyun içinde uyguladıkları satranç taktiklerinden biri de taş feda etmektir. Satrançta taş feda etme Gambit adıyla adlandırılır. Oyuncular yeri geldiğinde en değerli taşlarını, daha iyi bir amaç uğruna rakibine verebilir. Taş fedasında önemli olan, puana ve taşların tahtadaki konumuna göre üstünlüğün kimde olduğudur. Puan ya da konum olarak üstün olan oyuncular, özellikle mata giden yolda taşlarını feda edebilir. Satrançta taş feda etmek açılışlarda da piyon fedası ile karşımıza çıkabilmektedir. Oyuncular piyon feda ederek, arka plandaki taşlarını daha kolay geliştirme taktiğini uygulayabilmektedir.
Ranga Guru Eleştiri Hikayesi
Hindistan’da ‘Renklerin Ustası’ anlamına gelen Ranga Guru adında bir ressam varmış. Bu ünlü ressamın bir öğrencisi eğitimini tamamlamış, son resmini yapıp hocası Ranga Guru’ya götürmüş ve resmini değerlendirmesini istemiş.
Ranga Guru resme bakmış ve şöyle demiş: “Sen artık büyük bir ressamsın. Resmini halk değerlendirsin. Bu resmi al, şehrin kalabalık bir meydanına as. Yanına da bir kırmızı kalem ile şu yazıyı bırak: “Lütfen beğenmediğiniz yerlere çarpı koyunuz.”
Öğrenci söyleneni yapmış ve birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde görmüş ki, emeğini ve yüreğini ortaya koyarak yaptığı tablo, kırmızı çarpılarla doldurulmuş. Öğrenci buna çok üzülmüş. Tabloyu almış ve hocasına götürmüş.
Ranga Guru, öğrencisine üzülmemesini söylemiş ve aynı resmi yeniden yapıp yanına da yağlı boya ve fırça ile birlikte şu yazıyı bırakmasını söylemiş: “Lütfen beğenmediğiniz yerleri düzeltiniz.”
Öğrenci birkaç gün sonra gidip bakmış, tabloya kimse dokunmamış. Bu duruma çok sevinerek durumu hocasına anlatmış. Ranga Guru şöyle demiş: “Sen ilk seferde belki de hayatında hiç resim yapamayan insanlara fırsat verdin ve acımasız eleştiriler ile karşılaştın. Bu duruma çok üzüldün. İkinci sefer ise hataların düzeltilmesini istedin. Oysa kimse konuyu düzeltmeye cesaret edemedi. Çarpı koymak, beğenmemek, karalamak, kolaydır. İnsanoğlu başkalarında kusur aramada pek aceleci ve pek acımasızdır…”
0 Comments